Belki hep yanında
olup fark etmediği ya da uzaklar da olup, yüreğinin ta içinde hissettiği
Gizlice içinde yaşayanlar ya da açıkça cesaret edip yüreğini
açanlar...
Ama adı üstünde hepsi aynı türküyü söylüyor hepsi sevda
diyor...
Kimisi sevdasını bir zerdali ağacına anlatıyor, kimisi deniz kıyısındaki martılara...
Kimisi vefalı
dostlarına , kimisi sayfalarca mektuplara, kimisi soğuk bir mezara...
Bazısı ağlayarak, bazısı
kahkaha atarak dindirmeye çalışıyor içindeki sızıyı...
Kim bilir kaç gece uykusuz bitti sevda yarası olanlar
için...
Kim bilir kaçı
gözyaşlarını saklı köşelerde sakladı..
Sevda bazen utanmaktı, bazen cesaret...
Bazen ıstırap.. bazen
sonsuz güven....
Ama hep ince bir sızıydı sevda...
Yıllar geçse de dinmeyen ama kabuk bağlayan bir yaraydı..
Bir şarkıda, bir
şiirde, bir seste, bir bakışta ortaya çıkan kocaman bir sızıydı...
Büyük sevdaların gözyaşı yoktur onlar o kadar acı çekmişlerdir ki...
Gözyaşı akıtmaz o
yürekler...
O büyük sevdaları umarsız yürüyüşlerden, gülen gözlerinin içindeki buluttan
tanırsınız..
Hep aynı yılgınlık , hep aynı umarsızlık vardır..
Gözyaşı dökmemek ne acıydı onlar için yitip giden yıllara
saygıydı onların sevdası...
Kalbin en derin ama en masum heyecanıydı sevda ...
Melek GEDİK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder