18 Ocak 2013 Cuma

“Ben şekilcilik yapmam” diyenlerden korkuyorum!!!




Sosyal medya , ülkemizde insanların seslerini en hızlı duyurduğu ve etkisini günden güne arttırdığı bir iletişim alanı. Büyük bir kullanıcı kitlesine sahip sosyal medya , zamanla kendi  yayın politikasını da oluşturdu.Bu politikayı ben şu şekilde açıklıyorum: “ İnsanlarla sohbet ederken, inandığın değerlere son derece saygılıyım ama onlarla muhabbetimi bitirdikten sonra sosyal medyadan saydırıyorum ” politikası.

Yeni YÖK tasası taslağı son hali ile Milli Eğitim Bakanlığı gönderildi. Özellikle taslaktaki birkaç madde sosyal medyada gündeme oturdu. Bu maddeler öğrencilerin ve öğretim üyelerinin kılık kıyafet düzenlemesini anlatan maddelerdi.  Bu maddeler ile başörtüsü, sakal gibi insanların hür iradeleri ile tercih ettikleri kılık- kıyafet tarzının önü açılması bekleniyor.

Bu durum her zamanki gibi sosyal medyada büyük tepkilere neden oldu.  Başörtülü ya da sakallı insanların özgür düşüncenin temel taşı olan üniversiteye  öğrenci ya da öğretim üyesi olarak girmesi yasakçı zihniyette sahip insanları rahatsız etti.  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve üniversite öğrencisi olarak  öğretim üyelerinin hala kılık- kıyafetleri yüzünden derslere girememelerini ve akademik çalışma yapamamalarını anlamıyorum. 

12 eylül zihniyetine sonuna kadar karşı olduklarını söyleyen bu insanlar  baskıcı, otoriter , faşist 12 Eylül zihniyetinden kurtulamamış ve biz maalesef 2013 Türkiyesin’de hala başörtüsüyle ve kılık kıyafetlerle uğraşıyoruz.  Kılık kıyafette getirilen yasakçı zihniyetin kısıtlamalarının sona erdiği bu duruma olumlu yorumlar getirmek  yerine, fütursuzca ve alay eden bir üslupla yaklaşıyorlar.

Her yerde “ Ben şekle takılmam” şeklinde ifadeler kullanıp, fütursuzca sosyal medyadan insanların kılık- kıyafetleri ile alay eden zihniyetleri görmek insanı biraz hayal kırıklığına uğratıyor. Ve daha  da önemlisi; asıl yapılması gereken YÖK’ te yasakçı düzenlemeleri kaldırmak değil; 12 Eylül’ün mirası bu kurumu tamamen kaldırmak ve 1982 anayasasının yerine 2013 Türkiye’sine yakışır daha modern, özgürlükçü, eşitlikçi ve çoğulcu bir anayasa yapma gayreti içinde olmaktır.

İnsanların fikirlerini saygılıyım ama ikiyüzlülüklerine değil. İnsanların inandıkları ideolojileri sonuna kadar savunmalarını kıymetli bulurum ama vicdanları ile hareket etmelerini  daha onurlu bulurum.

Yeni YÖK taslağını tartışma yaratan maddeleri:

4. madde: "Her öğrenci eğitim öğretim hak ve hürriyetinden siyasi düşünce, dil, din, mezhep, inanç, ırk, renk, cinsiyet, kılık-kıyafet tercihi ve sebeplerle herhangi bir ayrım gözetilmeksizin eşit olarak yararlanır. Hiçbir öğrenci yukarıda belirtilen sebeplere dayalı olarak eğitim-öğretim hakkından ve hürriyetinden mahrum bırakılamaz."

5. madde: "Her öğretim elemanı siyasi düşünce, dil, din, mezhep, inanç, ırk, renk, cinsiyet, kılık-kıyafet tercihi ve diğer sebeplerle herhangi bir ayrım gözetilmeksizin serbestçe eğitim-öğretim, araştırma, geliştirme, yayın yapma ve akademik faaliyetlerde bulunmak hakkına ve hürriyetine sahiptir."

Melek GEDİK