Günlerdir olayları sosyal medya ,
Ulusal Tv , Halk Tv ve ana akım medya
kanallarından oldukça aralıksız bir
şekilde takip ettim . Gerçekleşen bu direnişte çeşitli farklı gruplar ( takım ,
siyaset , mezhep vs. ) birleşirken değişen tuhaf bir ayrım gördüm . İslamcılar
ve Anti - İslamcılar ...

Olayların gelişen bu - bana göre gülünç _
yanı ile birlikte dikkat çekici başka bir kısmı vardı . Poliscilik oynayanlar
... “Mahkumlarla Deney “filmini
izleyenler bilirler . Bir grup insan yapılacak bir deney için para karşılığında
denek olmaya karar verirler ve oyun başlar . Grup ikiye ayrılır mahkumlar ve
gardiyanlar . Hapishanede geçecek olan bu deneye getirilen denekler yolda
geçirdikleri süre içinde arkadaşlık kurarlar . Ta ki oyunun kuralları belli
olana kadar sürecek olan bir arkadaşlıktır bu . Günümüzde yer alan eş bulma
programlarında oldukça sık rastladığımız şu elektrik alma mevzusu var ya bunu
arkadaşlığa uyarlarsak iki denek arasında oluşan arkadaşlık büyük bir elektrik
ile başlıyor . İşler bu iki arkadaştan biri mahkum biri gardiyan olduğunda
bozuluyor . Bizim muhteşem dost görünen ve deney için gardiyan olarak seçilen karakterimiz
bir anda gücünün farkına varıyor . Sahte gücü ile oluşturduğu Hitler edası tavırlarını
birleştirerek tam bir iktidar kuruyor . Bu durumda dostluk sona eriyor ve
yerini ciddi bir savaş alıyor . Bu filmi hatırlatma sebebim izleyenler ya da
izlemek isteyenlerin meydanda poliscilik oynayanları birde bu gözle
izlemeleridir . Açacak olursam eğer filmde gardiyanların içinde, bulundukları
güce kapılıp özünü kaybedenler yer alıyor ya da özlerine dönüyorlar demeliyim .
Birde bu güce tutsak olmayan birkaç gardiyan var onlara engel olamadıkları için
aforoz edilerek mahkumlar arasına atılan . Benim kastım aforoz edilecek olan
kısım değil tabi anlaşılacağı üzere . Tüm bunları birleştirdiğimde diyorum ki
Freud haklı sanırım …
Hayatımıza insanlar girer ve çıkar , olaylar yaşarız
ve biter . Biten her şeyin ardından biz kalırız . Her adımımızla , seçimimizle
, hareketimizle kalırız . Meydanda canla
başla direnen yürekli insanlar bağırın , haykırın ... Ama lütfen çirkinleşmeyin . Tayyip üçüncü köprünün adına Emine koy tüm Türkiye üzerinden geçsin yazacak
kadar zıvanadan çıkmayın . Savaşın , tartışmanın bile bir asaleti vardır . Gerçekleştirdiğiniz bu güzel , anlamlı direnişe yanlış fırça darbeleri atmayın . Atılan tek bir
yanlış fırça darbesi tüm tablonun anlamını değiştirir . Gökçe Öztürk