23 Şubat 2013 Cumartesi

Sağcı bıyığı, Solcu sakalı


Böyle bir yazı yazmaya itiraf etmeliyim ki; “Seksenler” dizisini izlerken karar verdim. “Seksenler” dizisi, 1980’den başlayarak Türkiye’nin 33 yıllık geçmişinin ve değişiminin hikayesini anlatmak için yola çıkmış , eğlenceli bir sit-com.  Dizinin 12 Eylül 1980 darbesinden sonraki bölümleri ise; izlendiğinde insanda garip duygular bırakıyor. 12 Eylül’ün faşistçe uygulamalarını ironik bir şekilde anlatan dizi,  askeri dönemin “şekilcilik” yüzünden yaptığı uygulamaları alttan alta eleştirerek,  aslında ağlanacak halimize dizi yoluyla  güldüğümüzü de gösteriyor. Dizi de özellikle bıyığı, sakalı , kılık- kıyafeti yüzünden içeri alınan gençlerden bahsediliyor. Dizi, bu şekilciliğin yanında  Cem Karaca , Zülfi Livaneli gibi sanatçıları dinleyenlerin, Yılmaz Güney filmleri izleyenlerin , Can Yücel şiirleri okuyanların , “umut”kelimesi kullanan insanların geçmişlerine bakılmadan “ vatan hain”i  kabul edilip, günlerce gözaltında alındıklarını , hatta sırf bu saydığım nedenler yüzünden  Selimiye’de işkenceye maruz kaldıklarını da anlatıyor. 12 Eylül, insanların sırf bıyık ve sakalları , giydikleri kıyafetler, dinledikleri sanatçılar yüzünden,  içeri alındıkları faşist bir dönem olmuştur.  Siyasi eğilimli, ne olursa olsun,  12 Eylül 1980 darbesi her kesimden gelen insanın üzerinden silindir gibi geçmiştir. Darbenin görünen kısmının  yanı sıra; alt metninin okumasını yaptığımızda; bu darbe ile Türkiye’de bütün muhalif damarların önüne set çekilmiş, 24 Ocak kararlarının uygulanması için  muhaletfetsiz bir zemin oluşturulmuş, popüler kültür topluma entegre edilmeye çalışılmış ve gençler apolitikleştirilerek susturulmuştur. Bu darbenin asıl amacı ise;  ABD’nin neoliberal politikaları sessiz sedasız asker eliyle  Türkiye’ye uygulanmaya çalışılmasıdır. Şu an unuttuğumuz bu acı dönemler mevyesini çoktan vermiş. Gençler popüler kültürün bütün etkilerine maruz bırakılmış ve siyasete olan bakış açıları “suya sabuna dokunmamak” şeklinde gelişmiştir. Bu yaşanan faşist ve acı dönemin sonuçlarını bir kez hatırlatarak maziyi unutmamamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü unuttuğumuz her acıyı yeniden yaşamaya maruz kalabiliriz. 12 Eylül darbesi sonuçları ile  ilgili bazı rakamlar vereceğim. Lakin bu rakamlar resmi rakamlardır ; fakat ben bu rakamların gerçek olmadığını,  durumun korkunçluğunu azaltmak için askeri yönetim tarafından en asgari düzeyde verildiğini düşünüyorum.

12 Eylül 1980 darbesini görünen vahim sonuçlar:

·         650.000 kişi göz altına alındı.
·         1 milyon 683 bin kişi fişlendi.
·         Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.
·         7 bin kişi için idam cezası istendi.
·         517 kişiye idam cezası verildi.
·         Haklarında idam cezası verilenlerden 50'si asıldı (26 siyasi suçlu, 23 adli suçlu, 1'i Asala militanı).
·         İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.
·         71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.
·         98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.
·         388 bin kişiye pasaport verilmedi.
·         30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı.
·         14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.
·         30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti.
·         300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
·         171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.
·         937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı.
·         23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu.
·         3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi.
·         400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi.
·         Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.
·         31 gazeteci cezaevine girdi.
·         300 gazeteci saldırıya uğradı.
·         3 gazeteci silahla öldürüldü.
·         Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.
·         13 büyük gazete için 303 dava açıldı.
·         39 ton gazete ve dergi imha edildi.
·         Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.
·         144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.
·         14 kişi açlık grevinde öldü.
·         16 kişi -kaçarken- vuruldu.
·         95 kişi -çatışmada- öldü.
·         73 kişiye -doğal ölüm raporu- verildi.
·         43 kişinin -intihar ettiği- bildirildi.

Melek GEDİK