3 Mayıs 2013 Cuma

Onları Aynı Yaralar Birleştirdi


Onların farklı dünyaları, farklı inançları, farklı hayalleri vardı.İkisi de belki aynı gök
yüzünden bile geçmemiştir. Dostları, arkadaşları hatta sevdaları bile farklıydı... Geldikleri dünyalar, çizdikleri kaderler,  istedikleri  yarınlar bile farklıydı.  Bu kadar farklılıklara rağmen bir gün ikisi de aynı mapushanenin farklı hücrelerinde  yan yana geldiler...Onları birleştiren şimdi tek bir şey vardı:  Soğuk mapushane duvarları...İkisi de aynı duvara yaslamıştı sırtlarını..İkisininde gözlerinde çaresizlik, öfke, acı,  durulmayan gözyaşı vardı. Farklı iki insanı, soğuk bir hücre duvarı birleştirmişti. Eskiden her şeyi yapabilecek güçleri , cesaretleri vardı. Şimdi ise tek hayalleri vardı o da ; acı çekmemek.  Artık yapılan işkenceler bitsin istiyorlardı.  Dayanacak ne bir vücutları vardı  ne de sabır çekecek ruhları... Kaybolmuştu karanlık hücre de iki genç yürek...Eziyetten işkenceden sesleri duyulmuyordu acıları artık doruğa ulaşmıştı. Kangren olmuş misali ikisi de hiç bir şey hissetmiyorlardı. Tek hissettikleri şey atan yürekleriydi. Istırapları artık hücreleri inletiyordu.  “Bitsin bu çile” diye dua ediyorlardı.Bir gün bitti o işkence dolu günler... İkisi de inanamıyordu acı dolu saatlerin bittiğine...Karanlık hücrelerinde bir gün duydular  birbirlerinin seslerini.  Sesleri ikisi içinde umut olmuştu. Onlar artık farklı değil tıpatıp aynılardı. farklı değillerdi. Onların aynı yaraları, aynı acıları vardı. İşkencenin vücutlarında açtıkları yarayı değil de;  ruhlarına açılan yaraları nasıl geçeceğini düşünüyorlardı . Ama ikisi de bunları iyileşeceğini biliyordu.   İyileşmek  için birbirlerine dayandılar.Birbirlerinden aldıkları müthiş güç ile birbirlerinin yaralarını sarmaya başladılar.  Yaraları iyileştikçe birbirlerine olan bağlılık ve güven duygusunun yerini müthiş bir aşk almıştı.  Çaresizlik içinde birbirine sığınan iki yürek,  artık aşkları için birbirlerine bağlanmıştı. Dünyaları, hayalleri,  sevdaları farklı olan iki yürek,  bir gün  karanlık bir hücrede aynı acının sızısıyla birbirlerine tutundular.
Hikayemin sonunda; dünyada insanları aynı sevinçlerden ziyade, aynı acıların birleştirdiğini  , aynı yarayı alıp birleşen iki yüreği dinlediğimde anladım.

Melek GEDİK