Yaşasın kapitalizm! Yaşasın tüketim çılgınlığı! Yaşasın cebinde 10
lirası olmayıp, 2000 liralık telefonla gezen sömürülmüş halk..Maalesef
sözlerim bazı insanlara ağır gelse de Türkiye’nin durumu tam olarak
yazdığım şu cümlede saklı. Cebinde 10 lirası olmayıp, 2000 liralık
telefonla gezen insanlar...
Okuduğum bir haber beni dehşette düşürdü. Haber ile birlikte, AVM’lerinin
hayatımızdaki yerini bir kez daha sorgulama ihtiyacı hissettim. Haberin
en çarpıcı kısmı ise söyle; yapılan bir araştırmaya göre, Bakırköy'deki
AVM sayısı, 11. Araştırmayı değerlendiren KDM Alışveriş Merkezleri
Kiralama ve Yönetim Danışmanlık'ın kurucusu ve Genel Müdürü Murat İzci: "
2012 sonunda Türkiye genelindeki toplam AVM sayısı 272'ye
ulaştı.Bakırköy AVM sayısında, Slovenya, Hırvatistan, İzlanda,
Lüksemburg, Estonya Karadağ,Makedonya, Malta, Güney Kıbrıs, Arnavutluk
ve Bosna Hersek olmak üzere 11 ülkeyi geride bıraktı" dedi.Tabi Murat
izci araştırmayı olumlu bir bir bakış açısıyla değerlerlendirmiş.
Herkesin olumlu baktığı bu duruma biraz farklı bakalım. Bir ilçemizdeki
AVM sayısı 11, bu rakam aslında kültürümüzün nasıl değiştiğini,
eğlence ve tüketim anlayışımızın sadece para odaklı mekanlarda
aradığımızın en acı ve en somut göstergesi oldu. AVM’lere artık herkes
bir kültür gözüyle bakıyor ama ben bakmak istemiyorum. Benim kapalı bir
alan içinde robotlar gibi alışveriş yapmamı isteyen, hızlı bir şekilde
yemek yememi sağlayıp dostlarımla arama duvar ören, havasız bir salonda
filmler izletip beni sömüren bir yapının kültür olarak adlandırılması
çok acı. Hepimiz gerçeklerden kaçıyoruz. Etrafımızı “emperyalizm”
dibine kadar sarsmış durumda. Ve biz bunun farkına varmak yerine sürekli
kendimizi aklama çabası içindeyiz. Çünkü sömürülen insanoğlu,
sömürüldüğünü görmek istemiyor. Aslında haklı iken haksız konuma
düşüyor.
Kapitalist dünyanın insanları sürekli kendilerini haklı çıkarmak işin şu
cümle ile kendilerini avutuyorlar: “Bizi bu hale sistem getirdi”
diyorlar. Herkesin dilinde bu nida. Varolanı görmemek için kılıf
uydurduğumuz bu cümle; yine kapitalist sistemin yöneticileri
tarafından üretilmiş bir cümledir. Sömürünün,
emperyalizmin adı; ‘çalışıyorum, kazanıyorum istediğim kadar harcarım’,
kapitalizmin adı; ‘herkese karşı adaletli olunmaz ki’, AVM’nin adı;
‘kültür’ oldu.
Adaletsiz bu düzenin içinde yaşayan bizlerin belki
şu an yapabilecek çok büyük adımları olmasa bile en azından yaşadığımız
dünya düzeninde neler olup bittiğini, gün geçtikçe artan hızlı yaşamın
ve onun ürettiği yapıların hayatımızı ne kadar etkileyip etkilemediğini
sorgulamak gerekir. Düşünmek ve sorgulamak belki bizlere unuttuğumuz
gerçek kültürel değerleri yeniden hatırlatır.
Sadece “Ben” bakışı
ile baktığımız dünyaya daha “vicdanlı” bir bakışla bakarsak, belki daha
temiz ve daha adaletli bir dünyamız olabilir.
“Umut” etmek güzeldir...
Melek GEDİK
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder