Artık onun
ayakkabıları var, hem çok güzel hem kaliteli.Alındığında yolda ayaklarına
bakmaktan yürüyemedi.
Arkadaşlarına gösterdi “güzel mi, yakıştı mı?” diye. Hatta altlarını silip eve almış ki, evde de giysin. Acaba en son ne zaman istediği ve güzel bir ayakkabıyı ayağına giymişti bilemiyorum.
Arkadaşlarına gösterdi “güzel mi, yakıştı mı?” diye. Hatta altlarını silip eve almış ki, evde de giysin. Acaba en son ne zaman istediği ve güzel bir ayakkabıyı ayağına giymişti bilemiyorum.
Allah’a binlerce şükürler olsun ki, çok güzel geri dönüşler oldu yazıma.
Kimisi öğrenci olduğu halde harçlığından feragat etti, kimisi güzel ve temiz eşyalar göndermek için harekete geçti. Tanımadığım, bilmediğim, yüzünü hiç görmediğim insanlardan mailler aldım. Herkesin ne kadar üzgün olduğu ve yardım etmek istediği yazdığı satırlardan anlaşılıyordu. Bu kadar bir olmak, aynı şeye üzülmek, aynı derde ağlamak beni çok mutlu etti. Kayıtsız kalmayan herkese çok ama çok teşekkür ederim...
Onun haricinde; evet güzel şeyler oldu, fakat bunlar yetmiyor maalesef. 4 çocuk, bir de anne ihtiyaçları kısa süreliğine giderilmişte olsa bu yeterli değil..
Hem ayakkabılarını göstermek, hem de sizlere daha fazla ulaşabilmek adına tekrardan yazıyorum bunu. Bize devamlı bir şeyler lâzım.. Yazının okunma oranı çok yüksek ama geri dönüşü- iyi de olsa- okunmaya göre az.
Burası internet ortamı olduğu için güvenirlilik açısından tabiki de bir garanti veremiyorum size. Kendimi ne kadar anlatsam olmaz. O yüzden ben size sosyal medya hesaplarımın linklerini de vereyim en azından belki oradan bakar, iyi niyetli olduğumu anlamaya çalışırsınız. Bu da yapmak istediğim bir şey değil aslında ama, başka bir çözümüm yok. J
İmkânı olanlardan tekrar rica ediyorum. Yüzündeki gülücükleri sizlerle paylaşmayı çok isterdim, fakat rencide etmemek, kırmamak adına yapamıyorum.
Tekrar duyarlı olanlara teşekkürlerimi sunarken, yazıma rastlayan ve imkanı olan kardeşlerimizin harekete geçmelerini rica ediyorum.
Bu ayakkabıların sahibine yardım için yazdığım ilk yazının linki: http://demliicay.blogspot.com/2013/09/yuregi-minikacs-kocaman.html
Pınar KÖSE